MÜTAREKE DÖNEMİNDE İNGİLTERE’NİN KARADENİZ POLİTİKASI – THE BLACK SEA POLICY OF ENGLAND DURING THE PERIOD OF ARMISTICE
MEHMET OKUR
ÖZ
İngilizlerin Karadeniz Bölgesi ile yakından ilgilenmesi, Büyük Britanya İmparatorluğu’nun Yakın Doğuda önemli topraklar elde etmesiyle, özellikle Hindistan’ı ele geçirmesiyle başlamıştır. I. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Rusya’nın savaştan çekilmesi ve Osmanlı Devleti’nin Mondros Mütarekesi’ni imzalaması ise İngiltere’ye Karadeniz coğrafya-sına açılma ve buradaki çeşitli unsurları kullanarak bölgeyi kontrol etme fırsatı vermiştir. Zira İngiltere’nin amacı, Karadeniz’den başlayarak, Kafkaslar, Hazar Denizi, İran, Afganistan ve Ortadoğu’yu kontrol altına alacak şekilde bir güvenlik kuşağı oluşturmaktı. İngiltere’nin Doğu Karadeniz Bölgesi’ne ve Kafkaslara gönderdikleri askeri birlikler ve kontrol subayları bu amacı gerçekleştirmek için hem Bolşeviklere hem de Türk milli hareketine karşı faaliyet yürütmüşlerdir.
Anahtar Sözcükler: İngiltere/İngiliz, Karadeniz, Bolşevik, Türk Milli Hareketi
ABSTRACT
After the Great Britain held important lands, especially India, in the Near East, the Britain became increasingly interested in the Black Sea region. Towards the end of First World War, the fact that Russia withdrew from the war and the Otoman Empire signed Mondros Armistice, helped England reach the Black Sea and grip the control over the region, employing various factors. What England first of all tried to do was to establish a safety line ranging from the Black Sea region to the Middle East, encompassing the Caucasus, the Caspıan Sea, Iran and Afghanistan. In order to achieve this goal, the military powers and the controlling officers of England sent to the Eastern Black Sea region, were involved in different activities againts Bolsheviks and also national movement in Turkey.
Keywords: England/English, The Black Sea, The Bolsheviks, Turkish National Movement